16 Ağustos 2011 Salı

Meşum dörtlünün "darbeciliğe karşı" ortak cephesi


9 Ağustos 2011
 
“Darbe karşıtlığı” maskesi neyi gizliyor
 
Meşum dörtlü
++++++++++++Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli “Darbeciliğe karşı” ortak bir cephe kurmuşlardır.
BDP ve Neo-liberal sahte sol da bu dörtlüyle birliktedir.
Artık bütün millet, “Darbe karşıtlığı” maskesinin gizlediği karanlık amaç ve faaliyeti tanımak durumundadır.
 
“Darbe karşıtlığı”nın patenti
++++++++++++++++++++++++“Darbe karşıtlığı”nın patenti, 1990’lardan bu yana ABD ve AB emperyalistlerindedir. Yani 12 Mart ve 12 Eylül darbelerini tezgâhlayanlarda!
O darbeleri gerçekleştirecek ortamı hazırlamak için, Türkiye’yi kan revan içinde bırakanlar, TSK üzerinde denetimi yitirince, “darbe karşıtı” oldular.Ama onların darbe tezgâhı boş durmamıştır.
Irak’ı işgal eden ABD Ordusunun Türkiye’yi bölme tehdidinden güç alarak,
Tayyip Erdoğan – Abdullah Gül ikilisini Türkiye’nin tepesine yine darbeyle oturtmuşlardır.  
Kemalist Devrimi yıkma ve Diyarbakır merkezli İkinci İsrail planlarını yürütmüşlerdir.
Buna karşı koyacak yurtsever güçler ve Türk Ordusu, darbecilikle suçlanarak sindirilmiştir.  
 
Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’nin misyonları
++++++++++++++++++++++++++++++++Kılıçdaroğlu ve Bahçeli bu planın muhalifleri değil yardımcılarıdır. ABD, AB ve NATO’ya bağlılıkta AKP’nin yanındadırlar.
Libya ve Suriye cephesinde ABD işbirlikçiliğinin göbeğindedirler.
AKP’nin bölünme anayasası girişimini yasallaştırma görevini hevesle yapıyorlar.
Türkiye’nin geleceğini belirleyen politikalar bunlardır; gerisi teferruattır.
Ve bu karanlık işleri yürütürken, yüzlerini tıpkı Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül gibi,
“Darbeciliğe karşı mücadele” maskesiyle örtüyorlar.
 
Kılıçdaroğlu Ergenekon savcısı kürsüsünde
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++Son “İnternet Andıcı” iddianamesi üzerine dizginlerinden boşalmışlardır.
Kılıçdaroğlu, artık, “yargı çözer” safsatasını bile bir kenara atmış ve  
 “İnternet Andıcı” üzerinden Genelkurmayı ve Orduyu “suçlu” ilan etmiştir.
“Suç” kavramını kullanan, Kılıçdaroğlu’dur.
          Hem de savcıların yakalama talebi 13. Ağır Ceza’nın masasındayken.  
 
Bahçeli darbecileri değil, TSK’yi temizletme operasyonunda
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++Devlet Bahçeli ise, ABD emperyalizminin “Darbeciler temizlensin” nakaratını bir perde yükselterek seslendirmeye devam ediyor.
Çünkü TSK’nin Suriye harekâtı öncesinde direncinin kırılması gerekiyor.Peki, “Darbeciler temizlensin” diye diye Türk Ordusu temizlendiği zaman, Türkiye’nin silahla bölünmesine hangi güçle karşı koyulacaktır?
Ordu düşmanlığını temel politika haline getiren Devlet Bahçeli, vatan millet bağırtılarıyla, gürültü çıkarıyor. Ancak bu gürültünün yararı, vatan ve millete değil, ABD emperyalizminedir.
Çünkü Suriye ve Libya cephesinde ABD’nin yanında yer alanlar, iç cephede de ABD’nin verdiği görevi yapıyorlar. Gerisi pozdur.
 
Maskelerin atılması pek yakında!
++++++++++++++++++++++++++++CHP ve MHP’nin hemen bütünüyle yurtsever örgütleri, üyeleri ve tabanı; kendisini aldatmasın. Çok yakında maskelerin atıldığını göreceklerdir. Hazır olmalıdırlar!
Tayyip Erdoğan, “maskeleri atın” talimatını vermek üzeredir. Cumartesi günü Suriye’ye karşı “sabrın sonuna geldik” diyordu.
 
Kritik adımın ortak görevi
++++++++++++++++++++++Diyarbakır merkezli İkinci İsrail planında en kritik adım atılmaktadır.
Bu ihanetin, “ABD ile birlikte PKK’yi bitireceğiz” yalanıyla birlikte uygulanacağı görülüyor.
Varılacak yer şimdiden belirlenmiştir: “PKK tasfiye edilemiyor, artık gerçeği kabul edelim.” İşte BOP Eşbaşkanlığı Dörtlüsü, bu planın ortağıdırlar.
Türkiye’nin geniş güçlerini bu büyük cinayete katmak için her birine ayrı görev tanımı yapılmıştır.
Ortak görev ise, Orduyu sindirmek ve millet ile Ordunun arasını açmaktır.
 
TSK’nin ihtiyacı: Destek değil uyarı
+++++++++++++++++++++++++++++Peki TSK ne yapacaktır? Önemli soru budur.
“Darbecilik” suçlamasıyla yürütülen psikolojik savaşı göğüslemek, milli görevdir.
Millet, dik durması için TSK’ye sahip çıkmalıdır. Ancak “desteklemek” başka bir şey!Ordudan Kemalist Devrim mevzisinde sağlam durmasını ve emperyalist planlara kesinlikle alet olmamasını bekliyoruz ve kararlılıkla istiyoruz.
Komutanların istifası, bu açıdan bir dik duruş işaretiydi ve milletin umutlarını güçlendirmiştir.
Ancak TSK’nin ne yapacağını henüz bilmiyoruz.
O nedenle TSK komuta kademesinin bugün desteğe değil uyarıya ihtiyacı vardır.
 
PKK’yi değil TSK’yi temizleme planı
++++++++++++++++++++++++++++++Çok açık ve kesin bir dille belirtelim:
ABD’nin Suriye’ye karşı planlarına dahil olan bir komuta kademesi,
      Atatürk Devrimi’ne, millet ve vatan bütünlüğüne karşı, 
      Cumhuriyet tarihinin en büyük cinayetine iştirak eder. 
Bu süreç, PKK’nin temizlenmesiyle değil, Diyarbakır merkezli İkinci İsrail’in kurulmasıyla sonuçlanır.
TSK, kendisini tasfiye edecek kuvvetlerin emrinde, bırakalım vatan savunmasını, kendi varlığını da kurtaramaz.
 
Bozgunu paylaşmayız
+++++++++++++++++++Bu karanlık planı önleyecek bölgesel güç, Türkiye, Suriye, İran ve hatta Irak’ın ittifakındadır.
İttifak edecek güçleri karşı karşıya getirenler, ABD planlarına dâhil olduktan sonra,
mevzilerini değiştirme olanağını da kaybederler ve en sonunda ABD’nin bozgununu paylaşırlar. Biz, işte o bozgunu paylaşacak olanların cephesinde değiliz. O nedenle maskemiz de yoktur.
 
İşçi Partisi Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek'in 9 Ağustos 2011 günlü Aydınlık'ta çıkan köşe yazısıdır.
tarafımdan renklendirilmiştir
 
 
++++++++++++++++++++++
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder