28 Eylül 2011 Çarşamba

PKK'yi "Devlet" konumuna yükselttiler

 
23 Eylül 2011
 
 
Tayyip Erdoğan’ın “PKK ile görüşmeleri biz yapmadık, devlet yaptı” sözü, PKK'ye "devlet" konumu veriyor.
Bu söz, AKP'nin PKK'yi "devlet" veya "devlet adayı" olarak kabul ettiğini gösteriyor.
Çünkü, devletin muhatabı devlettir.
Bir devlet, ancak başka bir devletle masaya oturur.
                           Devlet, eğer ateşkes yapmak, 
barış anlaşması kararlaştırmak gibi bir gündemle masaya oturuyorsa,  
      muhatabını da devlet veya devlet adayı olarak tanıyor demektir.
 
Nitekim görüşmelerin NATO’nun devletlerarası kirli ilişkiler merkezi Oslo’da yapılması
ve İsrail ile Filistin arasındaki müzakerelere benzetilmesi de bunu gösteriyor.
 
Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül, “Hükümet görüşmüyor devlet görüşüyor” laflarıyla yalnız devlet bilgisinden, devlet görgüsünden ve devlet hukukundan habersiz olduklarını ilan etmekle kalmıyorlar.
Aynı zamanda muhataplarının devlet olduğunu da bütün dünyaya ilan etmiş bulunuyorlar.
 
Zaten BDP Genel Başkan Yardımcısı Gülten Kışanak, olayın mahiyetini açıklıyor; “Devlet muhatabını buldu” diyor.
Çünkü biliyor ki, devletin muhatabı bir başka devlettir.
 
Devlet öyle in gibi cin gibi bir mahlûk değil.
Devlet, ülke denen coğrafya parçasında silahlı güç tekeline sahip olan örgütlenmedir.
İkinci bir silahlı gücü kabul etti mi, ikinci bir devlet doğuyor anlamına gelir.
 
+++++++++++++++
 
Tayyip Erdoğan devletin ve hükümetin tarifini bilmiyor.
 
Hükümet devletin merkezidir

“Bir devlet var, bir de ondan başka hükümet var”
  gibi söylentilere inanmak, zırcahilliğin de ötesindedir.
 
Hangi devlet rejimi olursa olsun ve hangi hükümet biçimi olursa olsun,  
         devletin yönetim makamı, hükümettir. 
Bir geminin yönetim yerinin kaptan köşkü olması gibi, 
           devletin yönetim katı da hükümettir.
 
Hükümet, devlet örgütlenmesinin tepesidir.
 
“Onu devlet yaptı, vallahi biz yapmadık” 
             diyen bir hükümet varsa, 
              ona hükümet denmez. 
Çünkü o, kendisini hükümet saymamaktadır.
Hele bu PKK ile görüşme kayıtlarından sonra, her gün hükümet olmadıklarını açıklıyorlar.
 
   Kendisini 36 ayrı yerde “ABD’nin BOP Eşbaşkanıyım” 
          diye iftiharla takdim eden Tayyip Erdoğan, 
bir hükümet görevi yapmadığını zaten eskiden beri söylüyor.
      Başka bir devletin hükümetinin proje görevlisidir.
 
                  Abdullah Gül de 2 Nisan günü 
                 ABD Dışişleri Bakanı Powell ile 
“2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma” yaptıklarını belirtirken
                     bir hükümet tanımı yapmıyor; 
“sözleşmeli personel” statüsü tanımlıyor (Vatan, 24 Mayıs 2003).
           Bir özel akit ilişkisidir ve hukuktaki adı budur.
 
 O nedenle bu zevatın “devlet olmadıkları” yönündeki açıklamaları samimi itiraf kapsamındadır.
 Devlet olmadıkları için, hükümet de değillerdir. Hükümet olsalardı, devlet olmuş olacaklardı. İkisi de değiller.
 
+++++++++++++++
 
Olay ciddidir.
BOP Eşbaşkanlığı, devlet adayı kabul ettiği PKK ile “iki devlet” olma konusunu görüşüyor.
Özerklik, "iki devlet" sürecinin bir aşaması olarak planlanmaktadır.
 
O masadaki hakiki devlet ise, Amerika Birleşik Devletleri’dir. Projeler onundur.
Görüşmelerde Tayyip Erdoğan tarafını temsil edenlerden, eski MİT Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş, Aydınlık’ta bu gerçeği apaçık ortaya koydu.
 
Bu millet görmüyor mu, yoksa onuruna dokunacağı için elleriyle yüzünü mü kapamaktadır:
            BOP Eşbaşkanı’ndan ne devlet adamı olur, ne hükümet adamı!
 
Doğu Perinçek'in 23 Eylül 2011 günlü Aydınlık köşe yazısından derlenmiştir.
 
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder