7 Kasım 2011 Pazartesi

İnternet Andıcı talimatının altında Tayyip Erdoğan'ın imzası var


"İnternet Andıcı" bahanesi ile suçlanan, tutuklanan komutanların:
"Bunlar emir komuta zinciri altında yapılmıştır, yasaldır, suç unsuru yoktur"
açıklamaları tertipçi mahkeme heyeti tarafından kulak arkası edilmişti.
 
İnternet Andıcı Davası’yla birleştirilen Islak İmza Davası’nın 36. duruşması Silivri Cezaevi’nde görüldü.
 
Mahkeme Başkanı Özese, Milli Güvenlik Kurulu  Genel Sekreterliği'nin (MGK GS) 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderdiği belgeyi (özetleyerek) okudu.
 
MGK GS'nin 7 Ekim 2011 tarihli resmi yazısının ekinde gönderdiği 19 Ocak 2006 tarihli direktif, Başbakan Erdoğan'ın imzasını taşıyor.
"İnternet Andıcı" suçlamasına konu olan internet sitelerinin kurulması emrini Başbakan Erdoğan'ın vermiş olduğu böylece ortaya çıktı.
 
"İnternet Andıcı darbeye zemin kazırlamıştır" suçlaması ile komutanlar haksız yere tutuklanmışlardı.
Söz konusu internet siteleri için Genelkurmay Başkanlığı ve çeşitli bakanlıkların bizzat Tayyip Erdoğan tarafından görevlendirildikleri meydana çıktı.
Şimdi Tayyip Erdoğan, kendi hükümetine karşı darbe yapmaları için Genelkurmay'ı ve bakanlıkları görevlendirdiği için tutuklanacak mı, yaman meraklanıyorum.
 
Başbakan Erdoğan'ın imzasını taşıyan 19 Ocak 2006 tarihli direktifin başlığı:
"Bölücü faaliyetlere yönelik eylem planı"
 
Mahkeme Başkanı Özese, Tayyip Erdoğan imzalı direktifi şöyle özetledi:
 
Direktifin 1. maddesi:
"Bölücü faaliyetler ile terör örgütü ve destekçilerini etkisiz hale getirmek, meşruiyet kazanmalarını önlemek, yurt içi ve yurt dışındaki etkilerini ortadan kaldırmak ve bu konuda topyekün mücadelenin oluşumunu sağlamak"
 
2. maddesi:
"Eylem planının topyekün mücadeleyi yemin maksadıyla yurt içi ve yurt dışında yürütülecek bilgilendirme ile milli birlik ve beraberliği sağlamaya yönelik tedbirleri kapsıyor"
(Özese, bu tedbirlerin neler olduğunu açıklamadı)
 
Planın "Sosyo-kültürel durum" başlığı altında:
"Örgüt ile bağlantısı olanlar, örgüte destek sağlayanlar, örgütün propogandasını yapan bazı kişi ve sivil toplum kuruluşları ile mücadeleye devam edilmelidir.
Örgütün sahip olduğu veya örgütün mesajlarını yayan medyanın rahatça yayın yapmasını ve dağıtım yapmasını önleyecek tedbirler alınmalıdır"
 
Planın "Tedbirler" başlıklı bölümünde:
"Terör örgütünün gerçek yüzünü gösteren ve T.C.nin terörle haklı mücadelesini anlatan bilgi ve belgeler, Türkçe ve yabancı dillerde hazırlanarak çeşitli odalar ve dernekler gibi sivil toplum kuruluşları vasıtasıyla internet ortamında kullanıma sunulacaktır"
 
16 Eylül tarihli duruşmada konuşan Genelkurmay Adli Müşaviri Tümg. Hıfzı Çubuklu, şöyle demişti:
"Andıç, kamuoyunun bilgilenmesi amacıyla onay almaktır. Ben de paraf attım.
İnternet Andıcı tedariki onayını içeren belgede 4 Haziran 2007'de Milli Savunma Bakanlığı'nın imzası var.
Ben de soruyorum: Benim imzaladığım andıç ile bu andıç arasında ne fark var?"
 
Tabii ki, tertipçiler bu açıklamaları kös dinler gibi dinleyecekler, "Bu delillerin, mahkemenin son aşamasında değerlendirileceği, kuvvetli şüphenin devam ettiği, bu yüzden tahhliye taleplerinin reddedildiği" kararını vereceklerdir.
 
Bu karara muhalefet şerhi koyacak olan Hakimlerin sonu ise, bu güne kadar olduğu gibi sürgün olacaktır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder