7 Haziran 2012 Perşembe

Aydınlık ve Ulusal Kanal'ın darbe suçları - 2


"Aydınlıkçılar" İddianamesinde, somut "suç kanıtı" olarak gösterilen 3 basın toplantısından ikincisi:
Tarih: 25 Ekim 2009
Yer: İP İstanbul İl Merkezi
Konu:
Başbakan Tayyip Erdoğan -  Remzi Gür telefon konuşması
 
Konuşmada Tayyip Bey Remzi Gür'den ABD'deki kızı Sümeyye'ye "20 - 25" göndermesini istiyor.
ABD'ye gönderileceğine göre dolar olması gerek, ama bin mi, milyon mu...????
Remzi Gür: "Tamam efendim, hallederim" diyor.
 
İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erkan Önsel basın toplantısında
"Sayın Erdoğan, Remzi Gür ile aranızdaki para ilişkisi nedir? Remzi Gür sizin gizli kasanız mı?"
diye soruyor.
 
Ulusal Kanal telefon konuşmasını banttan şöyle verdi:
 
Aydınlık yayımladı:
                                                             Aydınlık, 25 Ekim 2009
 
Peki Sümeyye’nin konumu nedir?
Bir hesaptan diğerine para aktarılması için neden Sümeyye’nin araması gerekmektedir? Sümeyye, paravan olarak mı kullanılmaktadır. Tayyip Erdoğan ailesinden biri neden sürekli Amerika’da bulunmaktadır?

Remzi Gür, Ramsey firmasının sahibi.
CHP Milletvekili Mehmet Yıldırım’a Abdullah Gül’e oy vermesi için rüşvet verme suçundan yargılanan ve Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce on ay hapis cezasına çarptırılan şahıs.
Remzi Gür, Tayyip Erdoğan’ın ABD’de okuyan üç çocuğunun eğitim masraflarını karşılayan iş adamı olarak kamuoyuna yansıtıldı.
Telefon konuşması, söz konusu paranın burs parası olmadığını göstermektedir.
Bu gizli suç ilişkisi, bu telefon görüşmesiyle bir kez daha ortaya çıkmıştır. 
Bakınız Tayyip Erdoğan, Bankasına talimat verir gibi, kasasına talimat veriyor.
Cumhuriyet savcılarına çağrı yapıyoruz. Suç kanıtlıdır. Belgelidir.
 
Rahmi Koç, 4 Ağustos 2001’de CNN Türk televizyonunda Taha Akyol’a açıklıyor:
“Tayyip Bey’de çok para olduğunu öğrendik. Bu kadar büyük serveti hangi işi yaparak edinmiştir. Milletvekilliğine aday olmadan önce bu servetin kaynağını açıklamalıdır. 
1 Milyar Dolar biriktirmişler, nasıl biriktirdilerse?”
 
Tayyip Erdoğan usulsüz mal beyanından 2002 yılında yargılanmıştı. 
O mahkeme de, Erdoğan’ın servet artışıyla Remzi Gür arasında ilişkiyi soruşturmuştu. Hakkındaki mahkeme, dokunulmazlığı yüzünden devam edemiyor. 

Tayyip Erdoğan, trilyonlarca mal varlığının açıklamasını “oğlumdan borç aldım, altınlar oğlumun düğününde takıldı” şeklinde yaparak millet nezdinde alay konusu olmuştu. 
Bir başbakan yalan söyleyerek adaleti bu şekilde yanıltabilir mi?

Eşinin parmağında 60 Bin TL’lik yüzükler, oğluna milyon dolarlık gemicikler, damadına 750 Milyon Dolarlık devlet bankalarından televizyon kredisi…
Ey Türk milleti, işte başbakanınız budur!

Böyle bir başbakan bir saniye dahi duramaz. Derhal istifa etmelidir. Dokunulmazlığı derhal kaldırılmalı ve hakkında yürütülen yolsuzluk mahkemeleri sonuçlandırılmalıdır.

İddianameye göre, bu bant kaydını açıkladığı için İşçi Partisi,  yayımladıkları için de Aydınlık ve Ulusal Kanal yöneticileri darbeci ve terörist imişler.

********
Birinci bölüm için tıklayınız:

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder