30 Eylül 2012 Pazar

Öcalan parlatılıyor: “Umudumuz barışçı Apo’da”


Öcalan’ı parlatma çalışmaları başladı.


 Son cilayı Hürriyet çekti. Buyurun:

Öcalan’ın PKK’nın artan saldırılarından duyduğu rahatsızlığı belirttiği, polis ve asker ölümlerinin vatandaşlar arasındaki psikolojik köprüleri yıkabileceği uyarısında bulunduğu öğrenildi. 

Öcalan’ın eleştirilerini:
“Son dönemdeki eylemlerinin hemen hemen tümü sorumsuzca. Bu saldırılar halklar arasındaki bu köprüleri ortadan kaldırmaya yönelik. Bunun önüne geçmek gerekiyor. Bu kopuşu engellemek için, köprüler yıkılmasın diye, elimden geleni yapacağım.”
yönünde sürdürdüğü kaydedildi.


*********
Parlatmanın amacını İP MKK Üyesi Bülent Esinoğlu açıkladı.
Halkımıza yutturulmak istenen dolma şu:

“Öcalan terörist değildir. Muhatabımız olmaya değer bir özgürlük savaşçısıdır. Bunu bu şekilde kabul etmeden, terörle mücadeleyi sürdüremeyiz. Halkımızın Öcalan’ı kabul etmesi gerekir”

*********
Ön parlatma çalışmaları:

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bir şey bilmeyen kişi olduğunu anlattı:
“İstihbarat teşkilatının görevi görüşmektir. Asıl görüşmezse suç işlemiş olur.
Belki de PKK ile görüşmeler devam ediyordur, ben bilmem”
Sen Başbakan Yadımcısı değil misin, sen bilmezsen kim bilecek?

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay:
“Sürece Kandil ve Barzani’yi dahil etmek için çalışmalar yapıyoruz”

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ:
“Siz terör örgütünü bitirmek istiyorsanız nasıl olacak? Terör örgütüyle görüşmeden nasıl olacak? Bu Hükümet şimdi adımlar atmış, bu noktada işte MİT’ten bazı görevliler birtakım görüşmeler yapmış”

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Öcalan’ı  muhatap almayan AKP öncesi hükümetleri suçladı: :
“Terör sorununun çözümü için Öcalan da sürece dahil edilebilir. Bunu yapmamaları bir eksikliktir. Bu milleti, bu devleti bu illetten kurtarmak için gerekli görülen adımları atmak bir görevdir.”

Başbakan Erdoğan, statükoyu nasıl kırdığını TV’de anlattı:
“Biz satükoyu nerede kırdık, Ada’ya danışmanımızı göndermekle kırdık, Oslo’ya göndermekle kırdık.”
“Emre Bey döneminde de İmralı’ya gönderdim, Oslo’ya gönderdim. Müsteşar arkadaşımı gönderen benim. Arkasında ben varım. İktidarımız en cesur adımları atmıştır.”

Erdoğan, Oslo görüşmelerinin devam ettirileceğinin ve Öcalan’ın sürece katılacağının işaretini verdi

*********
Öcalan ile birlikte Barzani ve Amerika da parlatılıyor.

Başbakan Erdoğan diyor ki:
“Bizim çözmemizi engellemek isteyenler olabilir. Batı bizim çözmemizi istemiyor. Almanya, Fransa istemiyor. Bize yardımcı olmuyor. Terörist başları cirit atıyor. Finansal destek veriyorlar. Suçluların iadesi nerede? Terör örgütü diyeceksiniz, ellerini kollarını sallayarak dolaşacak. İskandinav ülkeleri de öyle.

Almanya, Fransa, İskandinav ülkeleri gibi bazı taşeronları göstererek ihalenin asıl sahipleri olan Amerika ve Barzani’yi gözlerden gizliyor. Adları anılmayarak satır altı parlatılıyor. Öyle ya, terör sorununu çözmemizi istemeyenler arasında adları geçmediğine göre, Amerika ve Barzani çözmemizi istiyorlar.

Terör örgütünün merkezi olan Kandil Barzani’nin idaresindeki topraklarda değil mi? O bölgeye harekat yapmamıza Amerika engel olmuyor mu?

*********
BDP günah keçisi olarak kullanılıyor.
Başbakan Erdoğan aynı TV konuşmasında diyor ki:
“Artık siyasi uzantılarla müzakere noktasında değilim. Bu partinin 9 milletvekili teröristlerle kucaklaşıyor, yanak yanağa… Şimdi nasıl olacak terör örgütü üyeleriyle yanak yanağa, sarmaş dolaş olan bir Eşbaşkanla nasıl konuşacağım.

BDP Milletvekilleri PKK ile yanak yanağa ise, AKP Hükümeti de Barzani ile yanak yanağa.
PKK ne kadar terörist ise, Barzani de o kadar terörist. Hatta, PKK’nin terör eylemlerine devam etmesi Barzani sayesinde mümkün oluyor. PKK’yi topraklarında besleyen Barzani değil mi?
Barzani ile gece alemleri tertipleyip ince saz heyeti eşliğinde beraberce şarkılar söyleyen AKP yetkilileri değil mi?
Irak’tan ayrılıp bağımsız Kürdistan kurması için Barzani’ye destek veren, bu yolda Barzani ile Irak Anayasası’nı çiğneyerek petrol anlaşmaları yapan AKP Hükümeti değil mi?
Kerkük’ü Barzani’ye veren AKP Hükümeti değil mi?

*********
Barzani, PKK’den daha tehlikeli.
Çünkü o, başarıya ulaşmış, özerklik kazanmış bir bölücü. PKK’nin önünde bir örnek. Ayrıca elinden gelen her türlü yardımı yapıyor PKK’ye.
Irak’ı bölen bölücülerle yanak yanağa olan Başbakan Erdoğan’ın BDP’yi PKK ile yanak yanağa olmakla suçlaması göstermelik.

Türkiye’de kurulacak olan Milli Hükümet, İran, Irak ve Suriye ile birlik olarak Barzani bölgesini ablukaya alacak, Barzani’nin Irak hükümetine bağlı kalması için baskı uygulayacak ve Kandil için Barzani’ye ultimatom verecektir. PKK işin ciddi olduğunu anlayınca ancak o zaman silah bırakabilir. 

Barzani Irak Hükümetinden bağımsız davranmaya ve Amerika ile birlik halinde PKK’ye yardıma devam ettikçe PKK silah bırakmaz. Bu yüzden, Oslo süreçleri de İmralı süreçleri de sadece PKK’nin güçlenmesine ve istediklerini zaman içinde almasına hizmet eder.

Nitekim, PKK’nin ve BDP’nin “Demokratik Özerklik”, AKP Hükümetinin ise “Yerel Yönetimleri Güçlendirme” adını verdiği ortak plan, Güneydoğu’daki her ili birer küçük PKK Hükümeti haline getirme yolunda hızla ilerlemektedir, Yeni CHP’nin değerli katkılarıyla

*********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder