12 Şubat 2013 Salı

Bölünme filminde göbek atma rolü


Türk Ordusuna Balyoz indiren BOP Eşbaşkanı, "Türk Ordusuna Balyoz" kitabını yazan Orgeneralin sağlığına ne kadar sıcak ilgi gösterdi.


Tayyip Erdoğan, Org. Saygun'un ailesini önce telefonla aradı.
Bu fevkalade insaniyetperverliği holding medyasına  manşet oldu.
 
Ertesi gün hastaneye ziyarete gitti. Balyozu yiyenler tarafından sevinç içinde kapıda karşılandı.
Gazete manşetlerinde duygular tavan yaptı. Tayyip Erdoğan'ın insancıllığı gözleri yaşarttı, gönülleri fethetti.
 
Herkes birbirine soruyor: Neler oluyor?
 
Bu süreç, hepsi de cezaevlerinden yazılmış 4 mektupla başladı.
 
Birinci mektup:
Öcalan'ın Tayyip Erdoğan'a İmralı Cezaevi'nden yazdığı "biat" mektubu.
 
İkinci mektup:
Eski Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ'un Tayyip Erdoğan'a Silivri Cezaevi'nden yazdığı "teşekkür" mektubu.
 
Üçüncü mektup:
Öcalan'ın Kandil Komutanı Murat Karayılan'a 4 MİT kuryesi ile yolladığı "İran ve Suriye'ye karşı mevzilenin" talimatı.
(HaberTürk, 10 Ocak 2013)
 
Dördüncü mektup:
Mustafa Balbay'ın Abdullah Gül'e yazdığı mektup.
 
Tayyip Erdoğan gibi nezaket timsali bir beyefendi, hiç bu mektupları cevapsız bırakır mı?

                                                           Aydınlık, 12 Şubat 2013
 
Tayyip Erdoğan, Amerikan Büyükelçisi, Amerikancı holding medyası cümbür cemaat Silivri ve Hasdal'daki zulmü "lanetleme" kampanyası başlattı.
Ve hemen ardından, 8 Şubat günü, Tayyip Erdoğan, "Yeni Anayasa"yı BDP ile birlikte halkoyuna götüreceğini ilan etti.
İyi de, Türkiye'nin bölünmesine halk ne diyecek? Sorunları burada.
 
9 Şubat günlü Aydınlık ve Sözcü'nün manşetlerinde tehlike çanları çalıyor:



Aynı gün, holding medyası, AKP - BDP işbirliğinin üstünü örtmek için Tayyip Erdoğan'ın "geçmiş olsun" telefonu ve hastane ziyaretini sevinç çığlıkları atarak veriyor.
Celladın kurbanına güler yüz göstermesinin nedeni apaçık ortada.
Sahte insanlık numaraları eşliğinde referanduma gidilecek ve Bölünme Anayasası millete şenlikle kabul ettirilecek.


 
Ergenekon Balyoz Casusluk vesaire tertiplerinin şifresi
++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
 
Şifre işte böylece çözülmüş oluyor:
 
Önce Balyozu indirdi,
       şimdi de yanağını okşayıp sevindirirken,
               bu yılışık muhabbet ortamında Bölünme Anayasası'na oy verilecek.
 
Bölünen Türkiye'ye "özgürlük" göbeği attırılacak.
Senaryo çok neşeli: Cümbüşlü bölünme.
 
Türkiye'nin fiili bölünmesi sürecinden hukuki bölünmesi sürecine giriyoruz.
 
Bölünme Anayasası'nın "Haksızlık yapılan komutanlara özgürlük" şenlikleri içinde, Tayyip Erdoğanların "insanlık" gösterileri eşliğinde halkoyuna götürülmesinde figüran olmayalım.
Balyoz'u Türk Ordusunun tepesine indiren Tayyip Erdoğan, babamızı hasta yatağında ziyaret ediyorsa, sevinmeden önce düşünelim.
"İlker Başbuğ'u terörist saymak zulümdür" diyorsa, üzerimizde oynanan oyunları görelim.
Amerikan Büyükelçisi "Gazeteciler ve milletvekilleri niçin içerde" diyorsa, neye alet olduğumuzu anlamaya çalışalım.
 
O nedenle:
Atatürk Devrimi'ni yıkanlar ile duygudaş görüntüler vermeyelim.
Türk Ordusunu dağıtanların merhamet gösterilerini elimizin tersiyle itelim.
Ülkemizi azgın bir Amerikancı diktatörlük rejimine götürenler ile aynı fotoğrafa girmeyelim.
 
Türkiye'yi bölenlerin cenazelerine gitmeyeceğim
+++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
 
Partimize, eşim Şule Perinçek'e ve çocuklarımıza güveniyorum.
Tayyip Erdoğan ve Abdullah Gül'ün çiçeğini de, çelengini de, mesajını da kabul etmeyeceklerdir.
Onların cenaze törenine gitmeyeceğim.
Atatürk Devrimini yıkanların, Türkiye'yi bölenlerin cenazesine gitmem.
 
Bu tavrı sakın "kin", "intikam" vesaire ile açıklamaya çalışmayın.
Kin falan değil, biz, Bölünme Anayasası'nı bu millete şenlikle kabul ettirme oyununda yokuz.
Ve bütün dostları bu oyuna gelmemeye, bu oyunu bozmaya çağırıyoruz.
Çünkü bu oyun, barış ve kardeşlik halayı değil.
Bu oyun, kanlı.
 
********
Doğu Perinçek'in 12 Şubat 2013 günlü Aydınlık köşe yazısının özetidir
********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder