26 Mart 2013 Salı

AKP'nin açılımı PKK'ya değil, TSK'ya silah bıraktırdı


Başbakan Erdoğan ve AKP'lilerin "PKK silah bırakacak" sözlerinin ve holding medyasının estirdiği "barış geliyor" havasını olgular yalanlıyor.

Öcalan, Nevruz günü okunan mektubunda "silah bırakılacak" demedi. Silahlı unsurların sınır ötesine çekilme aşamasına gelindiğini söyledi. Hemen ülke dışına çıkacakları konusunda da mektupta bir işaret bulunmuyor. Ne zaman çıkmaya başlayacakları, çıkmak için şart ileri sürüp sürmeyecekleri ve ne kadarının çıkmayıp eylemsiz olarak yurt içinde kalacakları belli değil.

Yani PKK silah bırakmayacak, bir kısmı silahları ile birlikte Kandil tarafına geçerek pusuya yatacak, AKP'nin söz verdiği şeylerin yerine getirilmesini oradan denetleyecekler.

                                                              Aydınlık, 23 Mart 2013
 
Buna karşılık, TSK'ya operasyon yasağı geldi. Bölgede denetimler, arama tarama çalışmaları durduruldu.
Tayyip Bey, operasyon yapma lüksümüz olmadığını söyledi. "İnfaza izin vermeyiz" dedi.
Bu kararların kanunlarımızda bir karşılığı yok. Teröristin elini kolunu sallayarak sınır dışına çıkmasını seyretmek, "yardım ve yataklık" suçudur.
Teröriste operasyon yapmayı "lüks" olarak nitelemek ve bunu bir "infaz" olarak görmek kanunlarla bağdaştırılacak söz ve uygulamalar değildir.
Sınır dışına çıkmayı PKK'nın istediği gibi bir TBMM kararına bağlamak ise, PKK'yı "Savaşan Taraf" haline getirir.

                                                 Aydınlık, 20 Mart 2013
 
Öcalan, PKK'nın çekilmesi için TBMM'den karar çıkarılması şartını öne sürmüştü. (İmralı Tutanakları)
Eğer Meclis böyle bir karar alırsa, Cenevre Sözleşmesi Madde 3 uyarınca, PKK "Terör Örgütü" pozisyonundan çıkıp "Savaşan Taraf" ya da "Düzenli Ordu" haline gelir. Bundan sonra hiçbir ülkeden PKK'yı "Terör Örgütü" listesine almasını talep edemeyiz.
Emekli diplomat Onur Öymen, Aydınlık'a "Bu, PKK'ya yasal statü kazandırır" açıklamasını yaptı.
PKK ilerde "isteklerim yerine getirilmedi" diye geri dönüp terör eylemlerine yeniden başlarsa, buna "terör saldırısı" diyemeyiz, dünya bunu "savaş" olarak algılar.
 
8 kamu görevlisinin rehine gibi teslim edilmesi ve Abdullah Gül'ün PKK'dan "Karşı Taraf" olarak bahsetmesi, bu çerçevede değerlendirildi.
 
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, 19 Mart günü yaptığı açıklamada, konu üzerinde çalıştıklarını açıkladı.  Adalet Bakanı Sadullah Ergin ise, "Meclis'te yasal düzenlemeye ihtiyaç duyulabilir" dedi.
Tayyip  Bey: "Adalet Bakanı'nın açıklamasını ben bilmiyorum, Meclis'te bu konuyu görüşmek gibi bir durum yok." dedi. Patriotlarda da benzer durum olmuş, Tayyip bey önce "Benim haberim yok, böyle bir şey yok" demiş, sonra Patriotları kabul etmişti.
Hükümetin kafasının bu ve birçok konuda karışık olduğu anlaşılıyor. Hükümette eşgüdüm sorunu var.
 
Sonunda bir karara varıldı. Adalet Bakanlığı "Yasal güvence Anayasa'ya aykırı olur" dedi. (Sabah, 26 Mart 2013)
Şeriatta çareler tükenmez. Hemen hile-i şer'iyye devreye girer. Söylentiler şöyle:
Jandarmaya işten el çektirilecek. Bölgede güvenlik sınır birliklerine devredilecek. Doğrudan İçişleri'ne bağlı olacak bu birlikler, PKK'lıları görünce arkalarını dönerek ıslık çalmaya başlayacaklar.
Bu durumda PKK'lılar meskun mahallerden bile silah göstererek sınıra doğru yürüyüşe geçecekler. Bu, Habur'dan binlerce kez daha büyük çapta bir PKK gösterisine dönüşecek.
Olur mu, göreceğiz. Olursa eğer, Guiness Rekorlar Kitabı'na "Dünyanın en büyük rezaleti" olarak geçer.

                                                  Aydınlık, 26 Mart 2013
 
Genelkurmay Başkanlığı'nın üç ay önce çatışma bölgelerindeki tüm operasyonel birliklere ve Özel Kuvvetler'e "açılım" talimatı verdiği ortaya çıktı.
"Hizmete Özel" 8 maddelik talimat, görevli askerlere yüzlerine karşı okundu.
 
Aydınlık'ın bölgedeki askeri kaynaklardan elde ettiği bilgiye göre, talimat şöyle:
1-- PKK'nın taciz atışlarına karşılık verilmeyecek
2-- Meskun mahal operasyonlarında Kürtçe tercüman Tim'e eşlik edecek
3-- Operasyon sırasında koordinat bilgisi sürekli merkeze iletilecek
4-- Ağır silahlar mevzilerden merkeze çekilecek
5-- 15 ve daha fazla örgüt üyesi gözlemlenmedikçe saldırı helikopteri (cobra) desteği verilmeyecek
6-- Mağarada "teslim ol" çağrısına uymayan ve ateş açan örgüt üyelerinin roket ve el bombası gibi patlayıcılar yerine göz yaşartıcı ve sis bombalarıyla dışarı çıkması sağlanacak
7-- Acemi erler için KTM bölgeleri kalkacakve ereler konvoylar yerine kendi imkanları ile birliklerine ulaşacaklar
8-- Meskun mahalde soruşturma ve istihbarat görevi tatbik edilirken halka karşı nazik olunacak. Onur kırıcı ve aşağılayıcı sözlerden kaçımılacak.

                                                    Aydınlık, 16 Mart 2013
 
Pilotlara da ayrı talimat verildi.
Gösterilen yükseklikten uçacaklar ve verilen rotadan çıkmayacaklar.
 
Irak ve Suriye sınırında görev yapan 12 pilot Ankara Adliyesi'nde sorgulandı. Pilotlara uçuşlarla ilgili sorular soruldu.
Savcıların özel yaşamları, ailevi durumları ve eşleri ile ilgili soruları ve gösterdikleri bazı montajlı fotoğraflar pilotları sinirlendirdi. Savcıların tahrik edici tavırları üzerine sinir krizi geçiren bir pilot hastaneye kaldırıldı.
Öcalan'ın mektubunun Kandil'e götürüldüğü gün Kandil bombalanmış, PKK ve BDP TSK'yı "barış sürecini sabote etmek"le suçlamıştı.
12 pilotun bu olayın hemen ardından sorgulanması gözdağı olarak niteleniyor.
 
Çekilme hikaye
++++++++++++
 
Son durum, çekilmenin hikaye olduğunu gösteriyor.
PKK elebaşıları "Çekilme sonbahara kadar tamamlanır" diyorlar. Bu tamamen hikaye. Çünkü, zaten PKK'lılar her sene sonbaharda kışı geçirmek üzere Kandil'e ve Barzanistan'daki diğer kamplara çekilirler. Her sene yapılan uygulama bu defa "AKP'nin başarısı" olarak takdim edilecek.
 
Elebaşları, yurt içindeki PKK birimlerine "Herkes yerini korusun. Eylemsizlik durumuna geçin." talimatı gönderdi.
"Yasal düzenleme" için bastıracaklar.
 
Şu anda Suriye'deki "kurtarılmış" Kürt bölgelerine Kandil'deki ihtiyatların gönderilmesi çalışmaları yapılıyor. Çok gerekli olursa yurt içinden bir kısım PKK'lı Suriye'ye gönderilmek için çekilebilir. Kandil şeflerinin çekilme konusunda hiç aceleleri yok.
AKP'nin yaratılmış olan rüyayı bozamayacağını değerlendiriyorlar. Yasal düzenleme olmadığı taktirde daha başka kazanımlar elde etmeye çalışacaklar.
Zaten yurt içinde kaç PKK'lının nerelerde olduğunu kim biliyor? Çıkarken çetele mi tutulacak? "Bak şu kadar kişi çıkıyoruz" diye göstere göstere, isim yazdırarak mı çıkacaklar? "Çekildik" deseler "Yok canım bak şurada şurada da varsınız" diyebilecek olan bir merci var mı?
Diyecek olan hemen "Barışı bozmaya çalışan yalancılar" olarak anında karalanacak.
Yani, çekilme hikaye. Silah bırakma masal.
 
Açılımcılar sakın kızmasın. Teşbihte hata olmaz. Bu duruma Türkçede "İtler salınmış, taşlar bağlanmış" derler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder