18 Mayıs 2013 Cumartesi

Haçlı sosyalist


Haçlı sosyalist olur mu? Elbette olmaz. Sosyalizmi maske olarak kullanıyor.
Sabahattin Önkibar "Haçlı'nın sosyalisti" diyor. (Aydınlık, 17 Mayıs). Daha doğru bir tanımlama.
 
Avrupa Parlamentosu Sosyalist Gurup Başkanı Hannes Swoboda'dan söz ediyoruz.
Kılıçdaroğlu Tayyip Bey'i eleştirince beyefendi küplere binmiş. Vay sen nasıl Tayip Bey ile Diktatör Esad'ı bir tutarsın. "Bu açıklamanı geri al veya düzelt" diye emir göndermiş. Kılıçdaroğlu emre uymayınca beyefendi önceden planlanmış olan görüşmeyi iptal etmiş.
Yani eski deyimle Bay Kemal'i istiskal etmiş. Küçük düşürmüş, aşağılamış.


 Sadece Swoboda değil, AP Sosyalist Gurubu'nun tamamı Esad düşmanı ve Tayyip dostudur.
Kılıçdaroğlu ise Esad düşmanı, ama aynı zamanda Tayyip düşmanı. İşte bu olmaz. Sosyalist Enternasyonal  ve AP Sosyalist Gurubu, bunu kabul edemez.
Bay Kemal'in bunu bugüne kadar anlamamış olması çok garip. Defalarca anlattık. Kendilerini sosyalist veya sosyal demokrat olarak adlandıran bu partiler çakma sosyalisttir. Bunlar emperyalizmin sol görünümlü koludur. Bunların görevi, kendisini solcu veya sosyalist gören kitleleri emperyalizmin arabasına bağlamaktır. Dedik. Anlatamadık.
 
Bunlar karşılarında bağımsız devletler, bağımsız siyasetçiler, bağımsız partiler görmek istemezler. Diğer ülkeleri sömürü ve tahakküm altında tutmak bunların ana siyasetidir. Dedik. Anlatamadık.
 
Avrupalı Sosyalist ve Sosyal Demokrat Partiler, Birinci Dünya Savaşı öncesi halkın çıkarlarını korumaktan vazgeçmişler, emperyalist burjuvazinin emrine girmişler, yani biat etmişlerdi. Savaş bütçesine onay vererek de bu biatın gereklerini yapmaya başlamışlardı.
Bunların örgütünün adı "İkinci Enternasyonal" veya "Sosyalist Enternasyonal"dır.
Bunlar emperyalist burjuvaziye biat ile halka ihanet edince, ihanet etmeyen diğer partiler isimlerini değiştirdiler veya yeni partiler kuruldu.
Örneğin Lenin, "Rus Sosyal Demokrat İşçi Partisi"nin adını "Rus Komünist Partisi" olarak değiştirdi.
Halkın davasına bağlı kalan sol partiler, "Üçüncü Enternasyonal" veya "Komünist Enternasyonal" adı ile yeni bir birlik kurdular.
Bulgaristan Komünist Partisi'nin Türkçe yayın organı olan Ziya gazetesi, halka ihanet eden Sosyalist Enternasyonal'i "İkinci Şarlatan Enternasyonali" olarak adlandırıyor ve şöyle devam ediyor: "Hakikaten yeryüzünde birçok yalancı sosyalist, sosyalist maskesi takan bir takım edepsizler var. Fakat Hüseyin Hilmi Bey ve arkadaşları gibi rüşvetçi, rezil, deni, amele düşmanı dünyanın hiç bir yerinde misli görülmemiştir. İkinci Şarlatan Enternasyonaline ait olan Hüseyin Hilmiler, her vakit fakir işçi kitlelerini satar"
 
Sosyalist Enternasyonal'ın yaptığı ikinci iş, Mustafa Kemal'i "Feodal Komutan" ve "asi" ilan etmek oldu. Onlar, kendilerine teslim olmuş olan Padişahı savunuyorlardı ve emperyalizme karşı savaş kararı almış olan Mustafa Kemal'i düşman ilan etmişlerdi.
Lenin ise Mustafa Kemal'i destekliyordu. Komünist Enternasyonal Mustafa Kemal'in tarafında idi.
Bunun üzerine Sosyalist Enternasyonal, Lenin'i kınama kararı aldı. Kararda (tam hatırlamıyorum şu anda, aklımda kaldığı kadarı ile): "Feodal Komutan Kemal'e yardım eden Lenin, artık kendisinin işçi sınıfını temsil ettiğini söyleyemez" deniliyordu.
İstanbul'da faaliyet gösteren Türkiye Sosyalist Fırkası Başkanı İştirakçi (Sosyalist) Hilmi, halkı Anadolu isyanına çağıran bildirileri dağıtmayı reddetti, işgale karşı silahlı direnişe karşı çıktı, İngiliz işgalcileri ile işbirliği yaptı. Sovyet Rusya Hilmi'yi sert bir şekilde eleştirdi.
Osmanlı Polis Müdürü, işgal kuvvetleri polisine Hilmi'nin partisinin saygıdeğer kişilerden oluştuğunu rapor ediyordu.
Türkiye İşçi Çiftçi Sosyalist Fırkası Genel Sekreteri ve Aydınlık Dergisi kurucusu Dr. Şefik Hüsnü, 20 Ekim 1921 tarihli raporunda Hilmi'yi İngiliz hizmetkarı olarak niteliyordu.
Parti yöneticilerinden Ali Cevdet Bey, Komünist Enternasyonal'e sunduğu raporda Hilmi'nin "Damat Ferit'in ve İngilizlerin ajanı" olduğunu belirtiyordu.
 
********
 
İşte CHP'yi bu ihanet örgütüne, sosyalist maskesi takan bu sahtekar, edepsiz ve şarlatanların örgütüne üye yaptılar. Atatürk'ün kurduğu parti, Atatürk düşmanı bir örgüte üye yapıldı. 
Deniz Baykal'ı defalarca uyardım: "CHP'yi bu uğursuz örgütten çıkar" dedim, duymadı.
 
Sosyalist Enternasyonal, Baykal'ın divan yöneticisi olduğu bir toplantıya Barzani ve Talabani'yi de çağırdı. İkisi de konuşma yaptılar, yerlerine geçtiler. Konuşma sırası Baykal'a gelince Barzani ve Talabani salonu terk etti. Baykal bu hakareti sineye çekti. "Bu uğursuz örgütten hala çıkmayacak mısın" dedim. Yine dinlemedi. Barzani ve Talabani'nin partileri Sosyalist Enternasyonal'e üye oldular.
 
Sonra Kılıçdaroğlu geldi. Güney Afrika'da 2012 yılında yapılan Sosyalist Enternasyonal toplantısında, Esad'ı kınama kararı alındı. CHP maalesef bu iğrenç kararın altına imzasını attı. Bu toplantıda BDP de örgüte gözlemci üye oldu. Yakında tam üye olacak. Sırada PKK var. Hani o da sosyalist ya...
Örgütün çizgisinde en ufak bir sapma yok. Sosyalist Enternasyonal, emperyalizme karşı çıkan her kişi, örgüt ve ülkeye düşmandır.
 
********
 
Sosyalist Enternasyonal, Kılıçdaroğlu'na son derece kızgındır.
Bay Kemal, görevlerini yerine getirememiştir.
1 - CHP'yi Öcalan'lı açılıma ve Yeni Anayasa ihanetine tam olarak bağlayamamıştır
2 - Esad yönetimine karşı savaşa tam olarak katılamamıştır
3 - CHP'yi tam olarak Yeni CHP haline getirememiş, yani AKP'leştirememiştir.
 
Sosyalist Enternasyonal, emperyalizmin isteklerini harfi harfine yerine getiren Tayyip Bey'den memnundur. Tayyip Bey'in eleştirilmesine tahammülü yoktur. CHP'nin yapması gereken şey, AKP'nin hınk deyiciliği olmalıdır.
Kılıçdaroğlu "Biz CHP olarak AKP ile açılım ve Suriye konularında tam bir uyum içindeyiz. Hatta açılımı ve Esad karşıtı harekatı AKP'den daha iyi yaparız" demeliydi. O zaman Sosyalist (!) Swoboda Kılıçdaroğlu'nu ateşli bir şekilde kucaklardı.
 
********
 
Swoboda, CHP'nin tamamen yenileşmesi, açılıma ve Esad düşmanlığına tam olarak katılması isteklerini şöyle anlatıyor:
"Modern, ileriye bakan bir CHP'ye ihtiyacımız var. Belki 20 yıl önce doğru olan çizgiye bağlı değil, günümüzün şartlarına uygun olmalı. Şimdi ihtiyacımız olan modern tutum benimsenmesi."
"CHP'nin gerilerde kalmaması lazım. CHP bölünmüş durumda. Türkiye'yi daha demokratik, Kürt sorununun çözüldüğü bir noktaya çekmek lazım."
 
Kılıçdaroğlu'na talimat veriyor: AKP'yi engelleme, aksine AKP'ye yardım et!:
"CHP, Türkiye'nin sorunlarının çözümü noktasında daha aktif olmalı, engelleyici bir görünüm vermemeli."
"CHP'nin Yeni Anayasa ve Kürt sorunlarının çözümünde öncü rolü oynaması gerekiyor."
"Kürt sorununun barışçı yollardan çözülmesi lazım. İç savaşa dahil olucu bir görüntü vermek iyi bir yöntem değil."
 
Kılıçdaroğlu'nu tehdit ediyor: CHP'yi değiştiremezsen iktidara getirmeyiz seni!:
"Kılıçdaroğlu Yeni CHP için aslında çok çalışıyor. Bunu denedi. CHP'deki sorunları çözmeye çalışıyor. Sonuçta CHP eğer iktidara gelmek istiyorsa değişmeli."
 
Ancak, bu bir palavra. Aslı varken taklidini kim ciddiye alır. Sahte çakma edepsiz Haçlı sosyalistlerinin amacı CHP'nin tamamen Yeni CHP (yani çakma AKP) haline gelmesi.
Yeni CHP'de ulusalcılara, yurtseverlere, Atatürkçülere yer olmayacağını bilmeyen kaldı mı?
 
********
 
İsmet Özçelik, 17 Mayıs günlü Aydınlık köşe yazısında, Kılıçdaroğlu'nu doğru yola şöyle çağırıyor:
 
"Yeni CHP'ye gösterilen ilginin CHP'nin ABD ve Avrupa'nın teşeronu haline getirilme çabası olduğunu göremedi. Batı'dan gelen gülücüklere aldandı. Son günlerde "açılım"  ve "Suriye" konularında istenileni yapamayınca, CHP'yi dönüştüremeyince, hedef oldu. Zaten Swoboda da bunu açıkça itiraf ediyor. Sanırın bu olay Kılıçdaroğlu'na ders olmuştır. (!)"
 
Yazının sonundaki ünlem işaretini yorumunuza bırakıyorum.

********

arşiv:

Yeni CHP: Sol gösterip sağ vurma siyaseti

Karikatürü büyütmek için üzerine tıklayınız:

********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder