7 Şubat 2015 Cumartesi

Perinçek'i sevmiyorsanız davayı siz açsaydınız


Ülkücü yazarlar Strazburg duruşmasına ülkücülerin katılıp MHP'nin seyretmesini eleştirdiler.

Ülkücü sitelerden haberiniz.com yazarı Yusuf Dülger, "Doğu Perinçek-Ermeniler-Türkler" başlıklı yazısında şöyle dedi:


 "Geçen yıllarda Rauf Denktaş, Doğu Perinçek, Mehmet Gül gibileri, “Talat Paşa Komitesi” olarak Avrupa başkentlerinde yürüyüşler yaptılar; “soykırım yapmadık, vatanımızı savunduk” dediler. Bu yüzden Doğu Perinçek Lozan’da hapis/para cezasına çarptırıldı ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne açtığı iptal davasını kazandı. 28.01.2015 günü bu davanın temyiz duruşması yapıldı. Sonuç bekleniyor."

"Talat Paşa Komitesi “Türkler soykırımcı değil” demeseydi, Perinçek AHİM’ne dava açmasaydı veya açtığı davayı kaybetseydi, daha birçok ülke alacağı kararla bizi “soykırımcı, Ermeni topraklarının işgalcisi”sayardı. Sonra ne olurdu?"

"Ermeniler bizi ağır tazminatlara mahkûm ettirirlerdi. Doğu Anadolu’muz Ermenilere verilirdi. Biz ve torunlarımızın boyunlarına; “katil Türk” yazıları asılırdı, hiç birimizi Avrupa’da yaşatmazlardı. Dua edelim de AİHM’nin temyiz mahkemesi önceki alt kararı bozmasın, mahkûm olmayalım."

"Rahmetli Rauf Denktaş, rahmetli Mehmet Gül ve Doğu Perinçek gibiler Avrupa’da, “biz soykırımı yapmadık” diye bağırırlarken yalnızdılar. Arkalarında Türkiye Cumhuriyeti’nin hükümetleri (AKP) yoktu, en sağından en soluna, en şeriatçisinden en milliyetçisine kadar partilerimiz yoktu, sivil toplum örgütlerimiz yoktu, üniversitelerimiz yoktu, zenginlerimiz yoktu. Daha acısı, AKP’nin (hükümetin) başkan ve bazı üyeleri Avrupalılara, “bunlar bize terstir, bunlara yüz vermeyin” jurnalini yapmışlardı."

"Bu davanın temyizinde de az önceki fotoğrafı gördük. Bu kez -şu ana kadar-, “bunlara yüz vermeyin” diyen çıkmadı, iktidar ve muhalefetten birer milletvekili ile bağımsız üç-dört milletvekili, sivil toplum örgütlerimizden bir ikisi birer ikişer kişiyle mahkemeye katıldı. Ama iktidar ve muhalefet partileri adına yine katılım olmadı. Zenginlerimiz gözükmedi, mahkemeye gidebilenler uçak paralarını ceplerinden ödediler."

"Perinçek şov yapıyor" diyenler bile oldu. Doğrusu içimi yaraladı. Çünkü ba dava Perinçek davası değildir. Suçlanan, Türk milletinin bütünüdür. "Bu davayı filan kişi açtıysa ben onu sevmem, destek de vermem" düşüncesi olgun bir düşünce değildir. Yurtseverlikle örtüşmez."

"Madem filan kişi veya partiyi sevmiyorsunuz, öyleyse bu davayı siz açsaydınız, bu tehlikenin üzerine yatmasaydınız"

"Dikkatimi çeken bir başka husus, bu konuda günümüzün Osmanlıcılarından da hiç bir sesin çıkmamasıdır."


*********
Yusuf Dülger, yerden göğe haklı. Çeşitli ülkelerin parlamentoları birbiri ardına "Türkler Ermenilere soykırım yapmıştır" kararları alıyorlar, bununla yetinmeyen bazı ülkeler de "Türkler soykırım yapmadı" diyenlere hapis ve para cezası öngören kanunlar çıkartıyorlardı.

Bu ülkelerin başını çeken, "Türkler soykırım yaptı" yalanının sahibi olan ABD ise her sene 24 Nisan öncesi "Bak soykırım derim ha" diyerek bizden istediği tavizleri koparıyor, ABD Başkanı da bu tavizleri aldıktan sonra "Türkler katliam yapmıştır" demeci veriyor, bizim aymaz yöneticilerimiz de "ABD Başkanı soykırım demedi" diye sevinçten göklere uçuyorlardı.

İsviçre'nin Zürih kentinde "Ermeni soykırımı yoktur" diyen Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu hakkında Zürih Savcılığı 3 Mayıs 2004'te soruşturma açtı. İnterpol nezdinde "kırmızı bülten"le arama kararı çıkarılmak istendi.

Türklere karşı cadı avı başlatılmıştı. "Soykırım yapmadık" diyerek Türk Milletini savunacak olan herkesin eline kelepçe vurulacaktı. Sayın Yusuf Dülger'in yazdığı gibi, sıra "İşgal ettiğiniz ve içindeki Ermenileri soykırımla yok ettiğiniz Ermeni topraklarından çıkın" muhabbetinin başlamasına geliyordu.

Kürtleri ayaklandırma, ayaklanmayı bastırmaya kalkışmamız halinde de "Kürtleri de Ermeniler gibi soykırımla yok edemezsiniz" diyerek Irak, Suriye ve Libya'ya yaptıkları gibi üzerimize çullanma ve Türkiye'yi parça parça etme planı hızla ilerliyordu.

İktidarı ile, muhalefeti ile, sivil toplum kuruluşları ile tüm Türkiye "kafasını kuma gömen devekuşu" taklidi yaparak bütün bu tuzakları görmezden geliyordu. Türkiye aleyhine çevrilen kumpasa karşı çıkan yoktu.

Bu aymazlık, emperyalizme bu teslimiyet sürerken, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek Lozan'a giderek "Ermeni soykırımı yoktur" dedi. Winterthur'da, Paris'te, Berlin'de meydanlarda bu gerçeği haykırdı.

Perinçek'in yanında KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş vardı, ülkücü Mehmet Gül vardı. Talat Paşa Komitesi vardı.

O karanlık günlerde Türk Milleti'ni savunma iradesi göstermeyenler, bu iradeyi gösterenleri şov yapmakla suçlama hakkına sahip olamazlar.

*********

arşiv:
Ülkücüler Strazburg'daydı
*********

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder