2 Ağustos 2015 Pazar

Saray savaşı değil, vatan savaşı

Bekir Coşkun, Emin Çölaşan, Uğur Dündar, Mehmet Türker, Emre Kongar arkadaşlarımız, PKK terörüne karşı askerî harekâtların “Tayyip Erdoğan’a seçim kazandırmak için” yürütüldüğünü söylüyorlar.

HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, bu parlak fikri Gurup Toplantısında çok daha veciz bir sloganla özetledi:

Bu savaş vatan savaşı değil, saray savaşıdır.”

YURT, 24 Temmuz 2015

BOZGUNCULUĞUN MERKEZİ

Cumhuriyet, Sözcü ve Yurt gibi gazetelerin keşfedemediği sloganı, HDP Genel Başkanının bulması doğal. Çünkü bozgunculuğun merkezi HDP’dir. 

PKK elinde silah bölücülük yapıyor.

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bölücü teröre karşı mücadelesine karşı bozguncu faaliyet görevi ise HDP’nin.

Terör örgütüne yasal parti kurdurursanız, sonuçlarına katlanacaksınız elbette. Biri vuracak, öbürü bozgunculuk yapacak.

YURT, 26 Temmuz 2015

BOZGUNCULUĞA ALET OLMAK

Mehmetçik savaşırken, Hava Kuvvetleri Hakurk’u ve Kandil’i vururken, “Bunlar Tayyip Erdoğan’a oy kazandırmak için savaşıyorlar” diye kampanya yürütmek, bozgunculuk değil de nedir, söyler misiniz?

Biliyorsunuz savaş, yalnız cephede yapılmıyor, yalnız silahla yapılmıyor. Bir de psikolojik harekât var, propaganda boyutu var savaşın.

“Bu savaş vatan savaşı değil, Tayyip Erdoğan’a oy kazandırma savaşı” diyenler, işte o psikolojik harekâtı yürütüyorlar.

YURT, 29 Temmuz 2015

NİÇİN BOZGUNCULUĞUN ALETİ OLUYORLAR

Demirtaş’ı anladık, görevi bozgunculuk, görevi içerden bozmak, görevi vatan savunmasını baltalamak, görevi Mehmetçiğe halk desteğini dinamitlemek.

Peki vatanseverliğinden kuşku duymadığımız kimi yazarlarımız niçin PKK’nın bozguncu faaliyetine alet oluyorlar?

Çünkü: Tayyip Erdoğan düşmanlığına esir olmuşlar, gözleri Tayyip Erdoğan’dan başka bir şey görmüyor. O kadar ki, PKK’nın yanına düştüklerini bile göremiyorlar. Boğazlarına kadar sistemin batağına saplanmışlar, şimdi sistemin gözdesi PKK ve HDP değil mi?

                                                           Aydınlık, 31 Temmuz 2015

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder