11 Temmuz 2012 Çarşamba

Genç subayları biçiyorlar

                                                       Aydınlık, 11 Temmuz 2012


Üst düzey bir askeri yetkili Aydınlık'a açıkladı:

"Askeri Casusluk" soruşturmasında büyük bir operasyon daha bekleniyor.

Geleceği parlak genç subayları biçiyorlar.
Medine Ordusu kuruyorlar.

Çok sayıda Teğmen ve Üsteğmen hedefte.
Hepsi de Atatürkçü ve geleceği parlak subaylar.
Bu genç subayların terfisini önlemek istiyorlar.

Adına "Casusluk" denen bu operasyonla yetenekli, teknik ve felsefi açıdan çok iyi yetişmiş genç subayları biçiyorlar.
Askeri Şura'da önlerini kesip kendi adamlarını yerleştirmeyi planlıyorlar.
Adım adım Medine Ordusu'nu kuruyorlar.

Casusluk tertibi ile tutuklanan yaklaşık 20 görevde asker ise, YAŞ'ta rütbe alması gereken Kurmay Albaylar.
Tutuklandıkları için rütbe alamayacaklar. Onların yerine kendi istedikleri adamları getirecekler.


********


Casusluk kapsamında tutuklu bulunan
Prof. Dr. Eczacı Kıdemli Albay Tayfun Uzbay:

"Bir koğuşta 15 subay birlikte kalıyoruz.
Ortak noktamız hepimizin terfi zamanı.
86 - 87 devresi deniz kuvvetlerinin terfi alacak tüm subayları buradalar.
Aksaz, Foça ve İskenderun Deniz Üs Komutanları burada. Zaten 3 Deniz Üssümüz var. Üçünün de komutanını almışlar.
Zaten Güney Deniz Saha Komutanı ve tüm karargahı Balyoz'dan içerde.
F-16 Filo Komutanı burada.
Uçak Filosunun, deniz üslerinin komutanlarından casus olur mu, şantaj için fuhuş çetesi olur mu?

Şizofreni konusundaki buluşumuzu kamuoyuna duyurduğumuz günden beri başım dertten kurtulmuyor.
Bir ara beni Ergenekon ve Balyoz'a ekleyebilir miyiz diye uğraştılar.
Benimle ilgisi olmayan bir yerdeki bilgisayarda benim adıma dosya varmış ve TC kimlik numaram yazıyormuş.
Buna dayanarak ve ek bir delil olmadan beni tutukladılar, inanamıyorum.
Ne için casusluk ve şantaj yapacağım? Patenti bizde olan buluşun değeri milyar dolarların üzerinde.

Dijital belgeler üretmişler, acayip tutarsız.
8 Mayıs'ta tutuklama yapıyorlar, delil dedikleri evrakın tarihi 18 Mayıs.
Bir subay 1995 tarihli bir olayla suçlanıyor, ama o tarihte Kuleli'de öğrenci...
Derdimizi mahkemeye kadar kime anlatacağız?
Benim araştırmam çökecek, terfiler geçecek, ondan sonra "pardon" diyecekler, ama iş işten geçmiş olacak.

Şizofreninin tedavisinde dopamin hipotezini tamamen yıkan agmentin hipotezini ortaya koyduğum günden beri başım dertte.
Kimi diyor:"Formülü Cemaatin ilaç firmalarına vermezsen işte böyle olur"
Kimi de diyor: "Üsküdar Üniversitesi çağırdı, oraya gitseydin başına bunlar gelmezdi"
Kafam çok karışık.  
Bu çalışma milli kalsın, Türkiye'de kalsın, parayı ülkemiz kazansın istedim.
Bir yandan yabancı şirketler hem istediler, hem de rahatsız oldular.

Bu gözaltı olayından 2 gün sonra Finlandiya Oulu Üniversitesi'nde buluşumuzu sunacaktım.
Ağustos'ta Las Vegas'ta konferansım vardı. Eylül'de İstanbul'da Poliamin konferansı önemliydi.

Halen yürüttüğüm 300.000 TL'lik TÜBİTAK projesi ile, deney hayvanlarında şizofreni modellemesi yapacak bir alet geliştiriyordum.
Tutuklandım. Proje batacak. Avrupa Ajansı destekli çok maliyetli projelerim de çökecek.


(Büyütmek için resmin üzerini tıklayınız)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder